Hakkımda Resim
Tüm Yazılar / - 20 Nisan 2021 Salı

Covid-19 Tüp Bebek Sürecinde Duygular Alabora

Bir iki gün önce tüp bebek tedavisi sırasında destek olduğum bir kadın danışanım aradı. Yaklaşık 3 senedir tedaviyle bebek sahibi olmak için uğraşıyordu..

“Hocam hatırlıyor musunuz son görüşmemizde doktorumun artık yumurta rezervimin de azalmaya başladığını söylediğinden bahsetmiş ve  daha kötü ne olabilir ki diyerek ağlamıştım. Bakın neler oldu. Siz de biliyorsunuz olanları… Covid-19 yüzünden tedavimizi durdurmak zorunda kaldık. Artık zaman da bize karşı. O kadar üzgünüm ki anlatamam. ”

Hepimizin bildiği gibi küresel etkisi olan COVID-19 salgını insanlığı bir çok açıdan etkiledi. Korunma önlemleri almak, sosyal izolasyon gibi  hayatımızın akışında ciddi değişiklikler yapmamıza neden oldu. Ayrıca tüm dünyayı etkisi altına alan belirsiz bir süreç olması ve çözümüne dair henüz bilimsel yaklaşımların yeterli olmayışıyla da psikolojik sağlığımızda olumsuz etkilendi. Stres ve  kaygı arttı.

Olup bitenler karşısında Covid-19 dan korunmak adına neler yapılmalı, nelerden kaçınmalı yani aklımızın devreye girdiği kısımları daha iyi kontrol edebiliyorken; ortaya çıkan stres, kaygı, korku gibi olumsuz duygularımızı yönetebilme yani psikolojik zorluklarla baş edebilme konusunda sanki daha acemi kalıyoruz.

Durumun belirsizliği yüzünden  geleceğe dair bir çok planımızı askıya aldık ve  belki de iptal etmek zorunda kaldık.

Değişen koşullar nedeniyle dünyada bir çok alanda hızla kararlar alınıp uygulamaya konuldu. Yardımcı üreme teknikleri tedavi ve uygulamaları da  bunların içerisinde yer aldı. Bu alanda ki bir çok dernek ve kuruluş, hem virüsten etkin korunma için, hem de bu süreçte gebelik oluşması ve sonrasında virüsün anne ve bebek sağlığı üzerinde etkilerinin henüz bilimsel açıdan çok da net olmaması nedeniyle; tüp bebek tedavilerinin yavaşlatılması veya tamamen durdurulması yönünde karar aldılar.

Oysa biliyoruz ki; doğurganlık tedavisi söz konusu olduğunda zaman esastır. Yazımın başındaki danışanım gibi, destek olduğum çiftlerle gerçekleştirdiğim online görüşmeler, mail ve farklı uygulamalardan aldığım mesajlardan hareketle;

Covid-19 sürecinde, IVF / tüp bebek tedavilerinin askıya alınması karşısında, “asla bebeğimiz olmayacak” algısından hareketle bir çok çiftin panik içerisinde olduğunu büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade edebilirim.

Bu durumdaki kişi ve çiftlerle gerçekleştirdiğim seanslarımda içinde bulundukları duygusal karmaşayı daha iyi anlamalarını sağlamak ve duygusal olarak  daha iyi hissetmelerine yardımcı olduğunu düşündüğüm belli başlı bilgi ve önerileri sizlerle de paylaşmak istedim.

Yalnız değilsiniz :

Aile olma planlarınızı etkileyebilecekler arasında böylesi bir virüs aklınızın ucundan bile geçmezdi. Virüs bir anda bebek sahibi hayallerinizin önüne geçiverdi. Tedavinizin devamı için gerekli “normal” olma koşulları değişti. Bu süreçte yaptığınız tüm özverileriniz ve çabalarınızın yanında, yaşanlar karşısındaki öfkenizi ve hayal kırıklığınız anlayabiliyorum.

Bununla ilgili yalnız olmadığınızı hatırlayın. Sizinle birlikte tedavi sürecindeki tüm çiftler benzer duygusal karmaşaları yaşıyorlar.Herkes için geçerli tüm “normal”ler değişti. Her alanda yeni işlevsel “normal” ler oluşturulmaya çalışılıyor.

Elinizden en iyi kim tutabilir?

Tedavinizin askıya alınması karşısında endişe, öfke, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygular sizi sarabilir. Bunları paylaşmak yükünüzü hafifletebilir. Alışkın olduğunuz gibi yine eşinizle, ailenizden birileri ya da yakın arkadaşınızla duygularınız hakkında konuşmak isteyebilirsiniz.  Ancak onların da şu an kendi travma ve kaygılarından geçtiklerini unutmayın. Bu nedenle, yaptıkları yorumlar ve öneriler karşısında yeterince anlaşılmış  hissedemeyebilirsiniz. Bu sizi daha da yalnızlaştırabilir. Bu durumda yapacağınız en iyi şey, eğer imkanınız varsa duygularınızı yargılayıcı olmayan, güvenli bir ortamda sizi anlayabilecek bir psikolog (terapist)  ile paylaşmak olacaktır. Bu profesyonel destek kendinizi daha iyi anlamanıza sağlarken, olumsuz duygu ve düşüncelerinizle de size uygun bir şekilde nasıl baş edebileceğinize dair beceriler edinmenizi sağlayacaktır. Böylece daha iyi hissedebilecek ve daha iyi hissetmeniz ise hayatla bağınızı güçlendirecektir.  

Sevdiklerinizle iletişimde kalın:

Arkadaşlarınız ve ailenizle iletişim içinde olmak günlük hayatlarınız hakkında paylaşımda bulunmak, bir bütünün değerli bir parçası olduğunuzu hissettirirken, sahip olduklarınızın değerini tekrar size hatırlatacaktır.  

Tedavinizi tıbbi yönden desteklemeye devam edin:

Tedaviye tekrar başlama durumunda daha donanımlı olmak üzere; doktorunuzdan bu bekleme sürecinde neler yapabileceğinize dair tıbbi bilgiler edinin. Hemen uygulamaya koyulun. 

Bilimsel çalışmalar var hızıyla devam ediyor:

Hayat devam ediyor. Tüp bebek yöntemi ile ilk bebeğin dünyaya gelmesinden bu yana neredeyse 50 yıldan fazla oldu. Bilim ve gelişen teknoloji sayesinde o günden ve bugüne tedavide birçok yenilik oldu. Bir çok koşul olumlu anlamda değişti. Bu salgın sırasında tedaviniz askıya alınmış olmasına rağmen, bilim insanları çalışmalarına ara vermediler, devam ediyorlar. Bebek sahibi olmak için önünüzdeki engeli aşmanızı sağlayacak teknolojik ve bilimsel yeni gelişmeler belki de bu süreç içerinde ortaya çıkabilir. 

Bilgi çöplüğünden kaçının: Bilgi edinmek en doğal hakkınız. Hem salgın sürecine dair hem de tedavinizin kesintiye uğraması ile ilgili olarak yaptığınız internet, sosyal medya, chat sitelerinde çok farklı bilgilerin yer alabileceğini ve buralardaki her paylaşımın doğru olmayabileceğini kendinize hatırlatın. Ayrıca rahatlamak için kullandığınız bu kaynaklarda fazlaca vakit geçirmek yanlış bilgilendirmenin yanı sıra olumsuz duygusal tepkileri de tetikleyebilir. Bilgi almak için güvenilir haber kaynakları kullandığınızdan emin olun. Büyük dozlar olarak haber alımınızı durdurun. Bilgi kaynağı seçiminde titiz olmak ve geçirilen sürede  sınırlandırma yapmak yerinde olacaktır. 

Kalbinizi aç bırakmayın: Duygular da bulaşıcıdır. Hele şu zamanda çok daha dikkatli olmak gerekir. Sürekli endişe ve kaygı konuşmak düşündüğünüz kadar rahatlatıcı olmayabilir. Paylaşımlarınız karşınızdakinin de endişesini artırabileceği gibi, tekrar tekrar aynı olumsuz şeyleri konuşmak sizin de endişenizin artmasına hizmet edebilir. Duygusal strelizasyona dikkat edin. Gün içinde endişenizi paylaştığınız kadar,  olumlu durumları da paylaşma konusunda kendinize ısrarcı olun. Radyonuzdan hangi müzik türünde yayın yapıyorsanız siz ve dinleyenleriniz onun etkisi altında kalacaktır. Olumlu ve neşeli konulardan bahsetmek şu aralar ruhunuza en iyi gelecek besindir.  

Sağlıklı beslenin – Hareket edin: Metabolizmayı güçlendirmek için doğru beslenme ve hareket etmek (hafif sporlar) salgın sürecinde önerilenler arasında yer aldığı gibi, bu önerilerin tedaviniz sürecinde de gebe kalma şansınızı yükseltebileceğini hatırlayın. 

Beden gerginliğinizi azaltmaya bakın: Artık zihin ve bedenin sürekli etkileşim ve iletişim içerinde olduğu gerçeğini biliyoruz. Hissettiklerimizin ve düşüncelerimizin bedenimizin faaliyetleri üzerinde önemli bir etkisi var. Gerginlikten uzak rahat bir beden, olumlu düşüncelere yönelmenize sağlar. Böylece bedeninizin algıladığı tehdit azalacağı için biyolojik yönden işler yolunda gitmeye başlar. Bedensel gevşeme, nefes egzersizi gibi bedene yönelik günlük ve düzenli egzersizleri hayatınıza katın.

Elinizde ne var? Bakın.

Canınızı sıkan durum her ne olursa olsun, sizi amacınızda tutacak koşullar mutlaka vardır. İdeal olmayabilir ama hiç yok da değildir. Tedaviniz ara verilmesine rağmen bu süreç için

Neyse ki……….

Ne iyi ki………

İyi ki ………

İle başlayan cümleleri tamamlayın. Sıfıra sıfır, elde var sıfır olmadığını göreceksiniz.

Sizi en iyi sizin gibi olanlar anlar :Tüp bebek grup çalışmalarını takip edin. Bu çalışmalarda uzman ve tecrübeli bir psikoloğun önderliğinde ve yönetiminde düşünce ve duygularınızı güvenli bir şekilde ifade edebilir, deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Böylece benzer süreçten geçen kişilere hem destek verebilme hem de onlardan destek alma şansını yakalayabilirsiniz.

Hukuksal yenilikler olabilir:

Tüm bu süreç dahilinde yardımcı üreme tedavilerinin uygulanmasında veya  evlat edinme, donör, taşıyıcı, embriyo bağışı gibi aile olmanın alternatif çözümlerine dair maddi manevi avantaj getirecek hukuki yenilikler düşünülebilir, yeni uygulamalar getirilebilir.

Umudunuza Sahip Çıkın: Doğurganlık tedavisi için harcadığınız tüm zaman ve parayı kaybedilmiş gibi hissedebilirsiniz. Tıbbi uzmanların ve ASRM’nin önerisine rağmen, yine de tedaviye devam etmek isteyebilirsiniz. Planlarınızın bir kez daha değişmesi gerekebileceğini düşünmek yıkıcı olsa da, umut her zaman sizinle. Nasıl her şey bir anda hiç beklenmedik bir şekilde değişti ise; yarının beraberinde müjde getirmesinin de mümkün olduğunu hatırlayın. Sahip olduğunuz sabır ve güce dayanırken, kalbinizdeki umut ve inanca sıkı sıkıya sahip çıkın.

Bu salgın hakkında hiçbir şeyin normal veya öngörülebilir olmadığını hatırlamak önemlidir. Hepimiz beraberiz. Bir yandan elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ederken bir yandan da süreci nasıl yöneteceğimizi de öğrenmeye çalışıyoruz

Sağlıkla,  Sevgiyle,  Umutla  Kalın

 


Ara

Detaylı Bilgi İçin Arayabilirsiniz.